Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Alzheimer Derneği işbirliğiyle, Alzheimer Haftası etkinlikleri kapsamında hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla panel düzenledi. Hastalık hakkında merak edilenler ve yapılması gerekenlerin anlatıldığı panelde katılımcılar, KTÜ TIP Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vildan Altunayoğlu Çakmak tarafından bilgilendirildi.
Alzheimer’ın, çağın en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu kaydeden Doç. Dr. Çakmak, hastalığın en belirgin özelliğinin unutkanlık olduğunu ifade ederken, erken tanı ve teşhisin oldukça önem taşıdığına dikkat çekti. Çakmak, “Böylece hastalığın seyri yavaşlatılarak, belirtiler azaltılabiliyor. Ancak her unutkanlığın Alzheimer ile karıştırılmaması gerekiyor” dedi.
Alzheimer olan bir hastanın hafıza ve konuşma gibi durumlarında belirgin sorunlar yaşandığını belirten Doç. Dr. Çakmak, “Alzheimer hastaları günlük yaşamlarında yapmaları gereken birçok işlevi düzgün olarak yerine getiremezler. Hastalık genellikle 65 yaş ve üzeri kişilerde görülür ve cinsiyet farkı yoktur. Ancak erkeklere nazaran kadınlarda daha sık görüldüğü de saptanmıştır. Alzheimer ayrıca nadiren de olsa 40-50 yaş aralığında da ortaya çıkabilir. Alzheimer'ın en belirgin özelliği unutkanlıktır. Ayrıca günlük yaşam aktivitelerinde zorlanma, karar verme mekanizmalarında bozulma, kelime bulmada güçlük çekme, hesap yapma ve yol bulmada zorluk, davranış ve duygu-durum değişiklikleri ve özellikle yeni bilgileri öğrenme güçlüğü diğer önemli belirtilerdir” diye konuştu.
Son yıllarda Alzheimer hastalarının sayısında artış yaşandığını bildiren Çakmak, sözlerine şöyle devam etti:
“Günümüzde tüm dünyada yaşlı nüfusun artmasına paralel olarak Alzheimer hastalarının sayısında da belirgin artış olduğu biliniyor. Çünkü hastalık ile ilgili en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. Yine de bu yaşlanan her insanda Alzheimer hastalığının gelişeceği şeklinde yorumlanmamalıdır. Normal yaşlanma sürecinde beyinde bazı yapısal değişiklikler olması normaldir. Ancak Alzheimer hastalarındaki hücre düzeyinde normalden farklı bir yıkım süreci yaşanır. Bu duruma neyin sebep olduğu henüz tam olarak bilinememektedir. Ayrıca; yaş, genetik yatkınlık, depresyon öyküsü, damar sertliği riski oluşturan hastalıkların varlığı (yüksek tansiyon ve kolesterol) ile düşük eğitim düzeyi risk faktörleridir. Düzenli egzersiz yapan kişilerde unutkanlık ve demansın gelişme riski daha düşüktür. Ayrıca bulmaca veya sudoku çözmek, scrable gibi strateji gerektiren oyunları oynamak hafızanın güçlenmesinde büyük rol oynar. Müzik aleti çalmak, düzenli kitap-gazete okumak, yabancı dil öğrenmek, sosyal ilişkilerde bulunmak ve aktif olmak, zihnin canlı kalmasına yardımcı olur.”
Alzheimer hastalığının kesin tedavisinin olmadığını ancak erken tanı ve tedavi ile yaşam kalitesinin artırılabildiğini anlatan Doç. Dr. Çakmak, “Alzheimer hastalığı; erken, orta ve ileri evre olmak üzere üç süreçten geçer. Erken evre bulguları genellikle ihmal edilebilecek kadar hafif olabilir. Oysa bu dönemlerde farkındalık ve erken tedaviye başlamak hastalık sürecini yavaşlatabilir. Böylece bazı belirtilerin şiddeti azaltılarak yaşam kalitesine katkı sağlanabilir. Bu durum hastaya bakım veren kişiler açısından da çok önemlidir. Alzheimer hastalığı tanısında en önemli adım klinik değerlendirmedir. Çünkü hastalığı belirleyen tek bir test yoktur. Bu sebeple nörolojik muayene, kan-biyokimya testleri ve beyin görüntüleme/nöropsikolojik testler bir arada değerlendirilmelidir. Hastalığa ilişkin öykü, hasta yakınlarının gözlem ve saptamaları, sürecin ilerleyici özelliklerinde oldukça önemlidir. Alzheimer hastalığının kesin tedavisi henüz mümkün değildir ve yapılan tedavi hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz. Tedavide kullanılan ilaçlar hastalığın sürecini yavaşlatmaya ve belirtileri azaltmaya yöneliktir. Buradaki amaç Alzheimer hastasının yaşam kalitesini artırmaktır. Ayrıca bakım sürecinde ortaya çıkan güçlüklerle baş etme konusunda aileye verilecek destek, hastanın psikiyatrik sorunları, uyku, beslenme ve olası enfeksiyonlara yönelik tedaviler de en az demans açısından uygulanacak ilaç tedavileri kadar önemlidir” şeklinde konuştu.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Alzheimer Derneği tarafından düzenlenen panelin sonunda Doç. Dr. Vildan Altunayoğlu Çakmak’a plaket takdim edildi.