Saadet Partisi Ortahisar İlçe Başkanı Burak Turhan, Ortahisar ilçesi Düzyurt Mahallesi'nde planlanan ve mahkemelerce iki kez reddedilen sanayi bölgesi projesine ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Turhan, tarım arazilerinin yok olması, yerleşim yerlerinin olumsuz etkilenmesi ve mahkeme kararlarının hiçe sayılmasını eleştirerek "Trabzon’un geleceğini hukuksuz ve plansız adımlara teslim edemeyiz," dedi. Ortak akla davet eden Turhan, projeyle ilgili sürecin doğru şekilde ilerlemesi çağrısında bulundu.
Trabzon’un Geleceğini İhmale Edemeyiz!
Ortahisar ilçemizin Düzyurt Mahallesi'nde planlanan ve mahkemeler tarafından iki kez reddedilmiş olan sanayi bölgesi projesiyle ilgili derin endişelerimiz var. Trabzon'un geleceğini ilgilendiren böylesine önemli bir konuda hem hukukun hem de ortak aklın göz ardı edildiğine şahit oluyoruz. Bu süreç hem hukuki hem de toplumsal açıdan birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu vesileyle, üç önemli noktayı kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz:
1.Mahkeme Kararlarına Aykırı Bir Girişim
Öncelikle belirtmek isterim ki sanayi sitelerinin taşınması ile ilgili yapılan planlamalar, mevcut hukuki çerçeveye aykırıdır. Danıştay, bu planı iki kez reddetmiştir ve bu durum, yürütülen işlemlerin geçerliliğini sorgulatmaktadır. Anayasa gereği üst ölçekli imar planlarının iptali, alt ölçekli planların da geçersiz hale gelmesi anlamına gelir. Hukuk devletinde yaşıyorsak mahkeme kararlarına uymak bir tercih değil, zorunluluktur. Bu planın tekrar tekrar gündeme getirilmesi, hukuku hiçe sayan bir tavrı ortaya koymaktadır. Trabzon gibi kadim bir şehrin yönetimi, hukuk ilkelerine sırtını dönerek değil, ona saygı duyarak gerçekleştirilmelidir.
2. Tarım Arazilerimiz Yok Oluyor
Düzyurt Mahallesi'nin tarım arazileri, bu planın hayata geçirilmesi durumunda büyük bir tehdit altına girecektir. Tarım, ülkemizin geleceği için stratejik bir öneme sahiptir. Gıda güvenliğimizin teminatı olan bu alanların sanayiye kurban edilmesi sadece bugünü değil yarınlarımızı da tehlikeye atmak demektir. Bu nedenle, tarım alanlarının korunması ve sürdürülebilir bir planlama yapılması elzemdir. Tarım arazilerinin kaybı, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras olan doğamıza zarar verecektir.
3. Yerleşim Yerleri ve Konut Güvenliği Tehlikede
Sanayi bölgesinin bu alana taşınması, çevrede yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecektir. Konut alanlarının ortasında bir sanayi bölgesi oluşturmak yalnızca sosyal dengeleri bozmakla kalmaz aynı zamanda sağlık ve güvenlik açısından da ciddi riskler barındırır. Yerel halkın yaşam kalitesinin artırılması için bu süreçte yerleşim alanlarının korunması ve sağlıklı bir şehir planlaması yapılması gerekmektedir. Planlama, insan odaklı ve sürdürülebilir bir şekilde yapılmalıdır.
“Yaptım Oldu" Anlayışı Trabzon’a Zarar Veriyor
Bu projenin arkasında, ne yazık ki ortak akıldan ve bilimsel temellerden yoksun bir yaklaşım görüyoruz. Şehir Plancıları Odası başta olmak üzere, bu konuda uzman görüşüne sahip kurumlar, söz konusu planın yapılmaması gerektiğini açıkça ifade etmelerine rağmen halkın iradesine ve bilimin sesine kulak tıkayan bir tavırla karşı karşıyayız. Bu anlayış, şehrimize fayda değil, telafisi zor zararlar getirecektir.
Bizler, Trabzon’un geleceğini korumak ve daha yaşanabilir bir şehir bırakmak adına bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Hukuka, bilime ve halkın sesine kulak vermek; Trabzon’u yönetmenin en temel sorumluluğudur. Bizler, bu sürecin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz. Trabzon'un geleceği için hep birlikte hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz bu vesileyle, tüm yetkilileri bir kez daha sağduyulu olmaya ve Trabzon’un geleceği için ortak akıl etrafında buluşmaya davet ediyoruz.
Düzyurt Mahallemizde planlanan sanayi bölgesi projesine dair ciddi endişelerimiz var.
Bu proje, mahkemelerce iki kez reddedilmiş olmasına rağmen hukukun ve ortak aklın göz ardı edildiği bir süreçte ilerlemektedir. 3 noktayı özellikle sizlerle paylaşmak isterim:
1-Danıştay, bu projeyi iki kez iptal etti. Yani yapılan iş, mahkemelere aykırı.
2- Düzyurt'un tarım arazileri bu planla tehdit altındadır. Tarım, gıda güvenliğimizin teminatıdır ve bu alanların sanayiye kurban edilmesi, geleceğimizi riske atmaktadır.
3- Sanayi bölgesinin yerleşim alanlarına yakın olması, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir.
Bu projede ortak akıldan yoksun bir yaklaşım var. Şehir Plancıları Odası'nın uyarılarına kulak tıkayan bir tavırla karşı karşıyayız. Gene bir yaptım oldu tavrı var. Ama biz her zaman halkımızın yanında olacağız, dün olduğu gibi bugün de yarın da onunlayız.