CHP Trabzon Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ahmet Kaya,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Korana virüsü kaynaklı ekonomik hasarları tedavi etmek için "Ekonomik İstikrar Kalkanı" adı verilen bir paket açıkladı. Sadece iş dünyası değil işçisinden memuruna, esnafından emeklisine kadar herkes bu açıklamaya kilitlendi.
Hangi tedbirler açıklanacaktı? Pakette hangi sektörler için nasıl kolaylıklar sağlanacaktı? Vergiler ve primler muaf tutulacak mı? Vergi indirimi gelecek mi? Kira yardımı yapılacak mı? İşçi çıkarmayla karşı karşıya kalan işletmelere maaş desteği sağlanacak mı? Kredi borçları ötelenecek mi? Maaşlarda düzenlemeye gidilecek mi? Yeni kredi imkânları sağlanacak mı? Toplumdaki beklentiler bunlardı. Fakat beklentiler büyük oranda boşa çıktı.
Diğer ülkelerin açıkladıkları paketlere baktığımızda, paketin toplumsal beklentileri karşılayacak önlemleri kesinlikle içermediğini görüyoruz. Durumun ciddiyetine uygun olmadığını düşünüyoruz. Pek çok ülkede vatandaşlara yönelik kira, vergi, borç ertelemeleri gündeme gelmişken, bizde neden yapılmadı? Bu süre içinde faaliyetine ara verilmesi istenen, kapatılan işyerlerinin kira, maaş, vergi elektrik, doğalgaz vb. destekleri pakette neden yer almıyor? Yaşanan mağduriyetlerin boyutuna ve Türkiye’nin nüfusuna bakıldığında; açıklanan 100 milyar TL’lik (15,4 Milyar Dolar) "Ekonomik İstikrar Kalkanı" adı verilen paketin beklentileri karşılamaktan çok çok uzak olduğunu düşünüyoruz.
Suriyelilere 40 Milyar dolar harcamakla övünen iktidar sıra kendi esnafına, kendi çiftçisine, kendi Turizmcisine, kendi vatandaşlarına geldiğinde sadece “15,4 Milyar dolar ayırdım” diyebilmektedir. Bu tam bir fiyaskodur. Pakette çiftçi yoktur, üretici yoktur. Kirasını, personel maaşlarını ve diğer giderlerini nasıl ödeyeceğini kara kara düşünen esnaflarımız yoktur. İhtiyaç kredilerine, çiftçi borçlarına ilişkin hiçbir hafifletme yoktur. Neden yoktur? Turizmci kan ağlıyor, iktidardan gelecek umutlu bir haber, bir çare bekliyor. Tüm rezervasyonlar, turlar iptal edilmiş. Oteller bomboş, sokaklar boş, taksiler, dolmuşlar boş. Esnaf kan ağlıyor, siftahsız dükkân kapatıyor. Bazıları dükkânını hiç açmıyor bile. Bu insanların kirası, personel giderleri, elektrik, doğalgaz faturaları, kredi ödemeleri, ev masrafları var. Siz bu insanlara “Vergi ödemelerinizi erteledik” diyorsunuz, bunu da müjdeymiş gibi sunuyorsunuz! 3 ay sonra bu vergileri hangi parayla ve nasıl ödeyecek bu insanlar? Esnafa paket değil para lazım, destek lazım.
Hangi Turizmciyle konuştuysam, hangi esnafla konuştuysam beklentilerinin boşa çıktığını ve büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ediyorlar. “Dağ fare doğurdu” diyorlar. Birçok ülke bu süreçte esnafından vergi almıyor, fedakârlık yapıyor. Bu esnaflar yıllardır vergilerini ödemiyor muydu? Ödüyordu. Bugün ödeyemeyecek durumdaysalar fedakârlık sırası devleti yönetenlere gelmiş demektir. Sözün özü AKP iktidarı vatandaşa adeta şunu demiştir; “Durum kötü, bizim bunu düzeltebilecek imkânımız yok, olan parayı da tükettik, siz de bu son kırıntılarla yetinin.” En düşük emekli aylığının bin 500 liraya çıkarılması yetersiz olmakla birlikte oldukça yerinde bir uygulamadır. Halkbank kredilerinin ertelenmesi de yerinde olmuştur. Ancak diğer bankalara kredi borcu olan esnaflar ne yapacaktır?
Tüm bu nedenlerle açıklanan paket acilen gözden geçirilmelidir. Toplumumuzun tüm kesimlerinde oluşan mağduriyetlerini giderecek ve insanlarımızı rahatlatacak şekilde yeniden düzenlenmelidir
